28 Kasım 2010 Pazar

24 Kasım 2010 Çarşamba

Veya bir başka yer

Fondaki müzik Summer'ın ruh halini hep etkilemiştir.Ve dünyanın geri kalanı için de bu böyledir,belki annesinin karnındaki bebekler için bile.O zaman şimdi Dalida-Love in Portofino tekrar tekrar Summer için çalsın.

5 Ekim 2010 Salı

Ellerine bakarken Summer düşünüyordu.Kendi hareketlerini takip ederek diyordu ki içinden; ''Keşke Peyton beni böyle sol ayak bileğimi kaşırken...'',(sağ eli sağ yanağını yalayıp geçerken ise):'' Ve işte bunu yaparken...'', ''Ağız dolusu bir kahkaha patlatıverirken,O'nu düşünürken,uzanıp kitabımı alırken,bu odada yalnız başıma ayağa kalkarken,izleseydi.'' Ve şimdi Summer yalnız başına tekrar ayağa kalkıyordu.

13 Eylül 2010 Pazartesi

Gerçekten aşk varmıymışmış..

Peyton'a bakarken Summer'ı kim görse anlardı aşkın varolduğunu..Peyton'ı kesinlikle dinleyemiyordu fakat kesinlikle dikkatle yaptığı birşey varsa; o da erkeğinin mimiklerini hafızasına kazımaktı.Uzun zamandır göremediği ve göremeyeceğini de bildiğinden geçen saniyeler milyarlarca insan için ne kadar önemsizse bir sıralama yaparsak en fazla o zamanı yaşayan Summer'dı.Bir zamanlar yüzüne parmaklarıyla dokunduğu,sonradan bunu hayalinde yaptığı adam şimdi yine karşısında ama parmakları titreyerek bardağını yokluyordu.Daha sonraları ona sinirlenecek,unutmak isteyecek,birkaç gün aklına gelmeyecek,sonra Peyton'ın haberi dahi olmadan hayaller kuracak,O'nu sevmeyi sevmeye devam edecek,doğru adam için paha biçemeyecek,vazgeçip vazgeçip baştan sevecekti.Ne kadar gel-git yaşarsa yaşasın sevmek kararlılığından hiçbirşey Summer'ı alıkoyamayacaktı.Biliyordu.Peyton'ın kendisini kırdığını,kırmayı bırak paramparça ettiği günleri unutuyor,sonra da dünyanın en mutlu kadını gibi hissettirdiği -'gibi'yi bırak öyle olduğu- günleri de unutuyor Peyton'ın içini seviyordu.O yüzden onun aşkını hatıralara olan hasta tutkunluk olarak adlandırmak imkanı da ortadan kalkıyordu.Summer'ın durumunun bi adı yok.Summer sadece 'aşık'tı eğer 'aşk' VAR ise.